Arka kapak
"Mübarek vakitler gerçek zamanı, ebediyete ait olan saadet anlarına dönüştürür."
Müslüman Saati, Annemarie Schimmel'in Müslümanların Hicret ile birlikte kabul ve tüm mübarek vakitlerini bu milada göre idrak ettikleri hicrî takvimin oldukça detaylı bir incelemesidir. Schimmel, bu tematik çalışmasını yıllar, aylar, haftalar ve günler olarak tasnif ederken haftanın günlerinin manevî önemini açıklıyor. Yas ayı Muharrem'i, Mevlid ayı Rebiülevvel'i, Mirac ayı Receb'i, Üç Aylar'ın ortası Şaban'ı, oruç ayı ve on bir ayın sultanı Ramazan'ı, Hac ayı Zilkade'yi ve Kurban Bayramı'nı oldukça detaylı bir şekilde, dünya Müslümanlarının din üzerine kurulu gelenekleri özelinde ve akıcı tasavvufî neşvesiyle, Hakk ehlinden beyitler eşliğinde ele alıyor.
Schimmel, "Dehre sövmeyiniz çünkü ben dehrim!" hadis-i kudsîsinin önemi ve derinliği çerçevesinde, İslam'da zamanın döngüselliğini ve bu dairevî hareketin tasavvufî kavramsallaştırmasını vazıh bir şekilde ortaya koyuyor.
Editörün görüşü
Müslüman Saati, hicrî takvime adanmış bir kitap. Bu nedenle Schimmel, 12 başlıkta ilk hicrî ay olan Muharrem'den son aylar olan Zilkade ve Zilhicce'ye kadar detaylı bir hicrî takvim analizi yapıyor. Bu analiz sadece akademik minvalde değil, daha çok genel okurun din ve geleneklerin nasıl iç içe geçtiğini dünya Müslümanları nezdinde görebilmesi açısından bir yol haritası. Kitap, Schimmel'in genel üslubuna uygun olarak her konu ve alt başlık özelinde ayetler, hadis-i kudsîler, hadis-i şerifler, evliyaullahtan inciler ve beyitlerle bezeli. Tüm bu yönleriyle kitap, Türk edebiyatında da Ahmed Haşim tarafından üzerinde özenle durulan Müslüman Saati kavramsallaştırmasının çok önemli, muhtasar bir örneğini teşkil ediyor.
En önemli cümle
"Sana, hilalleri soruyorlar. De ki: 'Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir...'" (Bakara, 2:189)
Bu kitap neden önemli
Müslüman Saati, Sufi Kitaplığı'nda Doğudan Batıya ve Tasavvuf Notları'ndan sonra Türkçeye ilk kez çevrilen üçüncü Annemarie Schimmel kitabı olması hasebiyle önem arz ediyor. Ayrıca ana fikrini yalnızca hicrî takvime ve bu Müslüman takvimindeki önemli aylara, günlere, yıllara, kandillere ve bayramlara ayırmış olması ve bu zamanları detaylı bir şekilde, elbette akıcı bir tasavvufî neşve ile anlatıyor olması oldukça önemli bir detay.