Tükendi
Gelince Haber Ver"Quasimodo" Paskalya’dan sonraki ilk pazara verilen addır
aslında. 20. yüzyıl Paris’inde Notre-Dame Kilisesi’nin ön avlusundaki kerevete,
kimsesiz bebekler bırakılırdı. Başdiyakoz Frollo, böyle bir günde bulduğu sakat
bebeği himayesine alır ve ona Quasimodo adını verir. Onu büyütür ve kilisenin
zangocu yapar; ancak çanın sesi altın kalpli Quasimodo’nun giderek sağır
olmasına yol açar. Ne var ki, Quasimodo’nun koruyucusu kabul edip büyük sevgi
ve bağlılık duyarak büyüdüğü başdiyakoz, karanlık iç dünyasına hapsolmuş,
dizginleyemediği nefretinin pençesinde kıvranan biridir.
Victor Hugo, olayları ince ince ördüğü Notre-Dame’ın Kamburu adlı ünlü eserinde, insan hayatında kaderin
yerini sorgulamış, kaleme alındığından bu yana birçok sanat eserine, özellikle
de filmlere esin kaynağı olan muhteşem bir roman çıkarmıştır ortaya.
Notre-Dame’ın Kamburu
aynı zamanda Paris kentinin romanıdır. Hugo, şehrin o dönemini tüm ayrıntılarıyla Fransız dilinin tüm zenginliğini kullanarak aktarmış, Paris’in diğer
karakterlerden rol çalmasına yol açmıştır.