Arka kapak
Garaudy, bu eserinde okuruna şöyle sesleniyor:
Sosyalizmin iflas ettiği, kapitalizmin de çöktüğü bu yüzyılımızda, insanlığı uçuruma yuvarlanmaktan kurtaracak tek çare, ilk insandan günümüze kadar gelen tek ve yegâne temel ilâhî din olan İslâm’ı yeniden şahlandırmaktır.
İslâm, doğuşunun hemen ardından, bir yüzyıl içinde Pirenelerden Himalayalara kadar şimşek hızıyla yayıldı. Çünkü o ilk dönemde İslâm, karşılaştığı bütün halklara kucak açmış, bütün kültürleri bağrına basmış ve insanlar arasında adaleti tam anlamıyla sağlamıştı. O dönemin insanlığını bağnazlıklar, despotluklar ve zulümlerden kurtarmıştı.
Günümüzde de İslâm, tüm dünya halklarını aynı hedefe kilitlenmiş olarak yayılma, kucaklama ve kurtarma gücüne sahiptir. Çünkü İslâm, yeryüzünde huzur, refah ve saadeti gerçekleştirebilecek yegâne ilâhî ve ebedî mesajdır.
Yeter ki İslâm, o ilk yüzyıldaki ruhuna ve canlılığına tekrar kavuşturulsun!
Yeter ki Müslümanlar, can çekişmekte olan Batı’yı taklit etmekten vazgeçsinler!
Yeter ki günümüz Müslümanları, bundan bin sene öncesinin dâhî âlimlerinin kendi dönemleriyle ilgili çözümlerini değil de, onların her çağa cevap verebilecek yöntemlerini, metotlarını, usullerini benimsesinler!
Yeter ki Kur’ân ve hadisler, ölülerin gözleriyle değil de, dirilerin gözleriyle okunabilsin!
İşte o zaman, bu ilk ve son ilâhî mesaj, insanları tekrar sahte mutluluklardan gerçek mutluluğa ve huzura kavuşturacaktır.
Editörün görüşü
Sevilla Bildirisi'nin özeti mahiyetindeki bu eser bugünün meselelerinin çözümünde İslâm'ın asli unsurlarından olan "içtihat"ın önemine ve yöntem ve usullerine vurgu yapıyor. Roger Garaudy'nin hem doğuya hem batıya hakim entelektüel birikiminin yansımalarını taşıyan eser, yazarın deyimiyle İslâm'ın "dondurulduğu" yerden çıkarılıp "hayatiyetinin" yeniden dünyaya hakim olması için bir kılavuz niteliğinde. Ayrıca mütercimin eserin sonuna eklediği Garaudy bibliyografyası da araştırmacılar için önemli bir kaynak sunuyor.
En önemli cümle
Bir zamanlar, gece kelebeklerinin, pervanelerin ışığa üşüşmesi gibi İslâm’a ve İslâm’ın adaletine koşan insanlar vardı. Asırlar var ki artık öyle insanlar yok. Peki, niye yok? Çünkü bizler İslâm’ı dondurduk!
Bu kitap neden önemli
1985 yılında, İspanya’nın Sevilla şehrinde Roger Garaudy’nin önderliğinde, “1. Avrupa Müslümanları Kongresi” yapıldı. Kongrede “Yüzyılımızda İslâm’ı, ilk yayılış dönemlerindeki canlılığına nasıl kavuşturmalıyız?” konusu enine boyuna tartışıldı. Bütün dünya dinlerinin kutsal kitaplarını büyük bir özenle ve dikkatle okumuş, Batı felsefesini dünüyle bugünüyle en iyi bilen, Marksist felsefede uzman olan, Batılı aydınlar tarafından kendisi de filozof kabul edilen Roger Garaudy, bütün bu engin birikimiyle İslâm dünyasının günümüzdeki halini o kongrede geniş bir açıdan değerlendirdi. Eksikliklerin neler olduğunu tek tek gözler önüne serdi. Yaptığı konuşmalarda İslâm’ın dirilişi için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini anlattı. Bu eserin konusunu, Roger Garaudy tarafından hazırlanıp o kongrede oy birliğiyle kabul edilen “Sevilla Bildirisi” oluşturuyor. Birçok İslâm düşünürünün kesin kanaatine göre, Roger Garaudy tarafından uzun bir tefekkür ve araştırma sonrasında hazırlanmış olan bu çok özlü, bir o kadar da kapsamlı “Sevilla Bildirisi”, aslında en az beş yüz sayfalık bir esere sığdırılabilecek bir incelemenin özeti mahiyetindedir. O yüzden de bu bildiri bir çırpıda değil, her cümlesi üzerinde kafa yorularak okunması gereken çok değerli bir fikir ambarıdır.